27 Mart 2017 Pazartesi

History Is All You Left Me - Adam Silvera | Aydan'ın Yorumu


Kitap Adı: History is All You Left Me
Yazarı: Adam Silvera
Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Puanı: 4.25/5
Benim Puanım: 3/5 

Arka Kapak

İlk aşkı ve eski erkek arkadaşı Theo, boğularak bir kazada ölünce Griffin'in dünyası çöker. Theo Kaliforniaya'ya üniversite için taşınmış ve Jackson isimli bir çocukla çıkmaya başlamıştır. Theo'nun zamanı geldiğinde ona geri döneceğinden neredeyse emin olan Griffin'in hayal ettiği gelecek ellerinden uçup gitmiştir.

İşleri daha kötü yapan ise, acısını gerçekten anlayan tek kişinin Jackson olmasıdır. Birbirlerine açıldıkça Griffin'in dünyası karmakarışık bir hal alır. Yanlış tercihlerin kurbanı olan Griffin, obsesif kompülsifliğine yenilirken sakladığı sırlar onu yiyip bitirir.  

Griffin, geleceğini yeniden inşa etmek için mazisiyle, hayatının her bir kalp kırıcı parçasıyla yüzleşmek zorundadır. 


“There’s nothing wrong with someone saving my life, I’ve realized, especially when I can’t trust myself to get the job done right. People need people. That’s that.”  

Adam Silvera'dan ilk olarak More Happy Than Not okumayı hayal ederiyordum ama ekip olarak bunu okumaya karar verdik. Konusu okuduğumda, bu kitabı okurken kesin kalbim parçalara ayrılacak diye düşünmüştüm. Hiç öyle olmadı. Evet Griffin'in Theo'yu kaybettikten sonraki acısı hissediliyordu ama nedense karakterin takıntıları nedeniyle bu bir süre sonra rahatsız edici olmaya başladı.

Griffin, Theo'ya olan aşkını, geçmişe yolculuk yapıp anılarını hatırlayarak ve günümüzde [hali hazırda ölü olan] Theo ile içsel konuşmalar yaparak anlatıyor. İlişkileri bitiği için Theo'yu suçluyor adeta. Sitem dolu cümleler, sevimli geçmiş hikayeleri ile harmanlanıyor. Geçmişteki Theo ve Griffin acayip keyifli. İki aşık genç. İki nerd karakter. Biri Star Wars hayranı diğeri Harry Potter. Sevilmeyecek neleri var? Yok. Ta ki geçmiş günümüze taşınana kadar...

“Every universe I’ve created lately, your face keeps popping up in it.”
 
Körü körüne aşk yaşayan, karşısındaki insana aşk yerine takıntıyla yaklaşan karakterler her zaman sinirimi bozmuştur. Griffin de tüm sempatikliğine, Harry Potter hayranlığına ve hatta Cedric Diggory sevgisine rağmen sinirimi bozmayı başardı. Bir kere karakter OKB hastası ve ciddi takıntıları var. Hayatındaki her büyük olayı takıntı haline getirmesini bir yere kadar anlayabiliyor insan ama aşk söz konusu olduğunda bu bana biraz aşırı geldi. Gerçekçi değildi demiyorum ama bana göre değildi.

Geçmişteki Theo ve Griffin'i ne kadar sevdiysem günümüzdeki Theo ve Griffin'den de bi o kadar nefret ettim.

Adam Silvera okumaya bu kitapla başlamak benim açımdan çok da iyi olmadı ama o çok genç, çok sevimli bir yazar. İyi bir kalem. Ondan daha nice kitaplar okuyacağımızdan eminim.

Son olarak; yazarın Türkçe kitap hakları Pegasus Yayınları'nda.



25 Mart 2017 Cumartesi

History Is All You Left Me - Adam Silvera | Selin'in Yorumu


Kitap Adı: History is All You Left Me 
Yazar: Adam Silvera
Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Puanı: 4.25/5
Benim Puanım: 3.5/5

Arka Sayfa:
Griffin'in ilk aşkı ve eski erkek arkadaşı Theo, boğularak bir kazada ölünce kendi dünyası çöker. Theo California'ya üniversite için taşınmış ve Jackson'u görmeye başlamış olsa da, Griffin, Theo'nun doğru zamanda ona geri döneceğinden hiç şüphe etmemişti. Ama şimdi, kendisi için hayal ettiği gelecek çoktan uzaklaşmıştır.

İşleri daha da kötü yapan ise, onun acısını gerçekten anlayan tek kişi Jackson'tır. Ancak birbirlerine ne kadar çok açıldıysalar da, Griffin'inin dünyası daha çok çökmekte ve sakladığı sırlar onu daha da beter yapmaktadır.

Ve Griffin'in geleceğini yeniden inşa etmesi için, önce tarihini sonra kendi hayatının bulmacasındaki son parçayı önüne alması gerekir.


"Puzzles are sort of like life because you can mess up and rebuild later, and you're likely smarter the next time around."
-

Bu kitap tam olarak benim ilk Adam Silvera kitabım değildi. Bitirdiğim ilk kitabıydı. Daha önceden yazarın ilk ve o zaman çıkmış tek kitabı olan More Happy Than Not'ın ilk 100 sayfasını kumuş ve daha sonrasında sıkıldığım ve saçma geldiği için bırakmıştım. Açıkçası bu kitaptan sonra ona bir şans vermeyi düşünmüyorum değil.

History is All You Left Me, garip bir kitaptı. Başta fazlasıyla boğuk bir hava hakim olmasına rağmen, ortalarda toparlayıp aynı zamanda beni sinir eden; sonlara doğruysa daha çok sinir edip aynı zamanda da beni yumuşatan bir kitap oldu. Kitaba 20 gün ara verip saha sonra tekrar başlamam hiçbir şeyi etkilemedi. Her şeyi gayet net hatırlayabiliyordum. Bu beni kitaba devam ettiğime sevindirdi; çünkü bilmeden bile olsa kitaptan etkilendiğimi anladım.

Eğer yazar ana karakterin hatalarını fazla aptalca ve ana karakterin aşık olduğu çocuğu daha katlanabilir yapsaydı, kesinlikle bu kitaba beş puan verebilirdim. Çünkü olaylar, kitabın içindeki duygular, yazarın yazım şekli, ara karakterler olsun, her şey bu güzel, üzücü ve aynı zamanda nedensizce mutlu eden kitaptan beklenebileceklerden fazlaydı. Ayrıca Homofobik insanların kitapta geçmemesi, sadece Griff'inin acısınıa ve yaşadıklarına tanıklık etmemiz kitabın kendini sevdirmesinin nedenlerinden biriydi bence.

Umarım yazarın Eylül'de çıkacak kitabı They Both Die At the End bu kitabın güzelliğini taşır ve eksikliklerinin giderilmiş hali olur.


7 Mart 2017 Salı

Heartless - Marissa Meyer | Melike'nin Yorumu

 


Kitap Adı: Heartless 
Yazar: Marissa Meyer
Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 464
Goodreads Puanı: 4.09/5




Arka sayfa:

Catherine, Harikalar Diyarı'nda en çok kıskanılan kızlardan biridir ve bekar Kral'ın favorisidir, ancak onun hayalleri bir taçta değildir; yetenekli bir fırıncı olduğu için, bir dükkan açmak ve Kalpler Krallığı'nın en iyi fırınını iştetmek istiyordur. Ama ailesinin gözünde, kraliçe olabilecek bir kadın için bu düşünülemez bile.

Cath, Kral'dan evlilik teklifini alması beklenen bir kraliyet balosunda, yakışıklı ve gizemli Jest ile karşılaşıyor. Hayatında ilk defa bu kadar etkilenen Cath, Kral'ı hayal kırıklığına uğratma ve ebeveynlerini kızdırma riski altında, Jest ile gizlice buluşmaya başlarlar.

Cath kendi kaderini seçmeye kararlıdır. Ancak büyü, delilik ve canavarlarla dolu bir ülkede kaderin onun için başka planları vardır.


(konunun çevirisini Selin yaptı, onun yorumunu da buradan bulabilirsiniz)

Heartless'ın İngilizcesi tam olarak 464 sayfa, ama bir dakika şöyle oturup kitapta neler olduğunu hatırlamaya çalıştığımda aslında o kadar fazla şeyin olmadığını fark ediyorum. Marissa Meyer'ın Ay Günlükleri serisini geçen yaz okuduğumda tek kelimeyle bayılmıştım, ve bu kitaptan da beklentim çok yüksekti, ancak ne yazık ki beğenmeyi umduğum kadar beğenemedim. 

Kitabın ilk yarısında kitabı okumak için kendimi zorlamam gerekti; çünkü kitap aşırı derecede yavaş ilerliyordu ve kitapta bir konu yoktu. Sadece Cath'in lezzetli tatlılar yapıp beni acıktırmasını okuduk ilk başlarda. Ben ilk birkaç bölümden sonra umudumu tamamen kaybetmiştim kitaptan - ama sonunda ikinci yarıda bir aksiyon başladı. Kitabı okumak için kendimi eskisi kadar zorlamıyordum artık ve hatta bir ara kendimi sürekli kitabı düşünürken bulmaya başladım. Cath değişmeye başladı, artık eskisi kadar tatlı ve iyimser değildi; düşünceleri kararmaya başladı ve hepimizin bildiği bu Kırmızı Kraliçe'ye dönüşmeye başladı - ve bence bu değişimi görmek çok güzeldi. Heartless sayesinde Alice Harikalar Diyarında hikayesine apayrı bir gözle bakmaya başladım.

Yine de kitabın sonunun daha ihtişamlı olmasını beklerdim, ikinci yarım o kadar güzel giderken kitabın sonları beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Hatta açıkçası Meyer hemen o kısımları geçiştirerek yazmış gibi hissettim.

Meyer'ın yazım diline gelecek olursak, bu kitapta yazım dilini Lewis Carroll'unkine benzetmeye çalıştığı apaçık görülüyor ve bana sorarsanız, pek başarılı olamamıştı. Çok fazla detay vardı ve kitap gereksiz yere uzatılmıştı, 200 sayfalık olabilecek bir kitap 464 sayfaya çıkarılmıştı. Ancak yavaş olmasına rağmen akıcı bir kitaptı.

Genel olarak beğenmediğim kısımlar beğendiğim kısımlardan fazla olmasına rağmen, kitap bağımlılık yaptığı için ortalama bir puan vereceğim:

3/5 yıldız

İngilizce yaptığım Heartless yorumuma da buradan göz atabilirsiniz!




1 Mart 2017 Çarşamba

Heartless - Marissa Meyer | Aydan'ın Yorumu

Kitap Adı: Heartless
Yazarı: Marissa Meyer
Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 464
Goodreads Puanı: 4.09/5
Benim Puanım: 3.5/5

Arka Kapak; 

Catherine, Harikalar Diyarı'nda en çok kıskanılan kızlardan biridir ve bekar Kral'ın favorisidir, ancak onun hayalleri bir taç değildir; yetenekli bir pastacı olduğu için, bir dükkan açmak ve Kalpler Krallığı'nın en iyi fırınını işletmek istiyordur. Ama ailesinin gözünde, kraliçe olabilecek bir kadın için bu düşünülemez bir şeydir.

Cath, Kral'dan evlilik teklifini alması beklenen bir kraliyet balosunda, yakışıklı ve gizemli Jest ile karşılaşır. Hayatında ilk defa bu kadar etkilenen Cath, Kral'ı hayal kırıklığına uğratma ve ebeveynlerini kızdırma riski altında, Jest ile gizlice buluşmaya başlarlar. 

Cath kendi kaderini seçmeye kararlıdır. Ancak büyü, delilik ve canavarlarla dolu bir ülkede kaderin onun için başka planları vardır.

"A heart, once stolen, can never be taken back."

Marissa Meyer bizi Lewis Carroll'ın yüzyıllar önce yarattığı Alice Harikalar Diyarında'ya yeniden götürüyor. Bir yeniden anlatım demek doğru olur mu bilmiyorum çünkü bu hikaye anlatılan konu farklı ama hep merak edilen bir şey; Red Queen.

Heartless bizi Alice, delikten Harikalar Diyarına düşmeden öncesine götürüyor ve Kırmızı Kraliçe'nin neden kalpsiz birine dönüştüğünü anlatıyor.

Kırmızı Kraliçe bu hikayede beni en çok etkileyen ve nefretinin nedenini hep merak ettiğim bir karakter olmuştu. Bu durum Marissa Meyer'ın da aklını kurcalamış olacak ki Red Queen nasıl Red Queen oldu, neden oldu sorularına cevap vermek için bir kurgu yaratmış.

İlk başlarda sıkıcı, oldukça sıkıcı, gelse de ikinci yarısında taşlar yerine oturmaya, yazarın anlatmak istediği şey şekil almaya başladı. Catherine'in Jest'le olan ilişkisi, Jest'in gizli görevi, Şapkacı'nın sinir bozucu halleri... derken kitap karanlık bir hal aldı.

"But hoping is how the impossible can be possible after all."

Alice Harikalar Diyarında yıllar yıllar önce okuduğum (muhtemelen kısaltılmış versiyonuydu) bir kitaptı. Olayları net olarak hatırlamıyorum fakat orada olan pek çok şeyin Heartless'a taşınmış olduğunu görebilirsiniz. Burada anlatarak spoiler vermek istemiyorum ama kitabın son bölümlerinde geçen Ayna konusunun Alice ile paralel olmasına sevindim. Ve sanırım okurken beni heyecanlandıran en büyük şey de bu oldu.

Marissa Meyer, benim ve daha birçok kişinin aklına takılan soruya cevap vermek istemiş ama iyi mi yapmış emin değilim. Sadece Kırmızı Kraliçe'nin nefretine bir neden uydurmak onu çok zorlamamış olsa gerek. Daha farklı bir neden beklerdim. Kitabın ikinci yarısını keyifle okudum ama genel olarak Lewis Carroll edasıyla yazılmış olması hoşuma gitmedi doğrusu.


Not: Kitabın Türkçe baskısı "Kalpsiz" adıyla önümüzdeki haftalarda Artemis Yayınları'ndan çıkacak.

Beni THECENTERWILLHOLDINSTAGRAMTWITTERFACEBOOK ve GOODREADS'te bulabilirsiniz :)